İklim / İklim Krizi
Yaşayan En Eski İzmirlilerin Sucul Mahallesi
11.11.2022
Yaşayan En Eski İzmirlilerin Sucul Mahallesi
Yazar : Sima Özkan
Arkadaşımız dünyayı keşfetmeye, öğrenmeye, korumaya devam...

Sima Özkan

Nüfusu dört buçuk milyonu bulan İzmir gibi büyük bir kentin, kalabalıklarından pek de uzak olmayan ama bir o kadar kalbinin en kuytu köşesinde, tek başına gökyüzünü ve yerin mavi örtüsünü kucaklayan bir ekosistem varmış: Gediz Deltası’ymış adı. Lagünleriyle, tatlı su gölleri, tuzlu çayırları, çamur düzlükleri, sazlıkları ile tuzcul sulak alanlarımızın tacıymış. Oluşumu 2 milyon yıldır devam eden bir jeoloji harikasıymış. Karaburun Yarımadası’nca korunan bir iç körfeze dökülerek oluşan 40.000 hektarlık alanı kaplayan bu deltanın bir eşi benzeri yokmuş. 

Bu alan hep buradaydı. Biz de bir parçası olduk zamanla. Çünkü flamingolar, Gediz Nehri’nin Ege’ye dökülerek oluşturduğu bu bereketli deltada 2 milyon yıldır yaşarken; bu bölgedeki insan yerleşimi 8.500 yıl öncesiyle tarihleniyor. Tur rehberimiz Yarkın Yaraşlı’nın deyişiyle, yaşayan en eski İzmirliler flamingolar. Öte yandan dünyadaki flamingoların yaklaşık yüzde 10’u burada yaşıyor ve Tuz Gölü’nden sonra Türkiye’de üredikleri ikinci bölge burası. Dünyadaki en büyük yapay kuluçka adası yine Gediz’de. Her yıl 15-20 bin yavru flamingo burada dünyaya gözlerini açıyor. 

Ancak buranın daha nice sakini var: Ne zaman Bostanlı vapuruna binsem karşılaştığım pelikanlar en sevdiklerimden. Nesli tehlike altına giren bu tepeli pelikanların da dünya nüfusunun yüzde 3 deltada yaşıyor. Kurutulan Marmara Gölü’nden buraya sığınmışlar. İri başlı deniz kaplumbağası ve Akdeniz foku yine burada... Kara gagalı sumrular, karabataklar, gri balıkçıllar, kervançullukları, akbalıkçıllar, kerkenezler, akça cılıbıtlar…  Bugüne de 300 farklı kuş türü gözlemlenmiş. Kış aylarında 80 bin kuşun yuvası oluyor delta.

Orta ve büyük memelilerden oluşan yaban hayatı da yabana atılmayacak kadar zengin. Tilki, çakal, porsuk, sansar, domuz, tavşan, yılkı atı, susamuru, saz kedisi, sırtlan, IUCN’in Kırmızı Listesi’nde hassas ve soyu küresel ölçekte tehlike altında olan 10’a yakın yarasa türüne da ev sahipliği yapıyor. 

Gediz Deltası renklerden pembeyle nam salmış elbette. Çilekli patlamış mısır diyarı uzanıyor önümüzde. Her yer flamingo. Boyu 1,5 metreyi bulan, bu denli iri kuşlardan, yanıbaşımızda binlercesi. Mavişehir’in açıklarında ve Kent Ormanı’nda da şehrin daha içlerinde bile onlara rastlamak mümkün. Gediz Deltası’nda onlar kendi dünyalarında gezinirken, beslenirken birden siz beliriveriyorsunuz karşılarında. Turun amacı onları ürkütmeden yaşamlarının kıyısından geçip gitmek, tur boyunca paylaşımlı olarak kullandığımız dürbünlere sarılmak, yaşam alanlarını yaşamak. 

Dahası bu bereketli alanda yer gök deniz börülcesi. Tuzlu toprak onların en sevdiği yer. Üzücü olansa neredeyse tüm Türkiye’ye burada deniz börülcesi ticareti yapılırken kaçak kökleyenler yüzünden, yumurtlama döneminde flamingoların strese sokulması, bazen yuvalarının yağmalanması. Börülcelerin, börülce adalarında filizlendiği dönemle, kuşların yumurtladığı döneme denk gelince… Biz, deniz börülcelerini meze yapmasak soframıza, sorarım size ne kaybederiz? Çünkü yine o deniz börülceleri flamingoların yediği tuz karideslerine, delta ekosisteminde diğer kuşların dâhil olduğu besin zincirinde önemli bir halka olan böceklere de yaşam alanı oluyor. Peki ya balık tutanların pek sevdiği boru kurtlarını toplamak için yine deltayı işgal edenler…

Deltanın girişinde okaliptus ağaçları var. Avustralya’dan gelmiş, yapraklarını koalaların yemesi gereken, yeraltı sularını emen, üzerine tek bir kuşun yuva yapmadığı, konmadığı ağaçlar dikilmiş vakti zamanında. Kurusun diye batalıklar; kimin fikriyse… Onların önünde sazlıklar. Suyu seven sazlıklar, su için kapışıyor tonlarca su çeken okaliptuslarla. O sazlıklar ve ılgınlar ki nice kuşa kucak açmış…  

Uluslararası Ramsar Sözleşmesi, Dünya Sulak Alanları Koruma Sözleşmesi ile devletin kendi imzasıyla koruduğu bir alan. Türkiye’deki 14 Ramsar Alanı’ndan biri. Az kalsın köprü ve otoban projesine kurban gidecekken, ÇED raporu onaylanmadı ve 2017’de reddedildi. Ama deltayı kuşatan daha sayısız tehdit var. Her birini rehberimizden dinlerken flamingolar narin adımlarıyla geziniyor suda. Sasalı Doğal Yaşam Parkı’nın girişinden kalkan otobüsler, Flamingo Yolu’na doğru yola koyulduğu gibi geri dönüyor. 

  • İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir oluşum olan İzdoğa’nın düzenlediği bu seferlerin biletlerini İzdoğa’nın internet sayfasından almak mümkün ve hafta içi bir, hafta sonları iki ayrı tur düzenleniyor. 

Sırada, deltayı denizden gözlemleme deneyimi sunan özel tekne seferi var. Bunun için flamingoların aşk danslarına, flamenkolarına başlama dönemini, Aralık ayının sonlarını bekleyeceğim. Arkadaşımız dünyayı keşfetmeye, öğrenmeye, korumaya devam… Gediz Deltası ve tüm sakinlerinin en kısa zamanda UNESCO Dünya Mirası listesine girmesi dileğiyle…

Bu Yazıyı Paylaş