Bu sıralar herkesin gündeminde Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu var. Yıllardır denizlerdeki kirlilik ve atık için çözüm(süzlük)lerimizle dikkat çekilmeye çalışılsa da, dipteki gerçekler su yüzüne müsilaj olarak çıkınca hepimize bir tokat gibi çarptı. Yuvam Dünya Derneğine mesaj atarak “ Müsilaj için ne yapabiliriz?” diye soran kişi sayısı her geçen gün artıyor. Denizlerimizdeki durum hepimizin kalbini acıtıyor. Çoğumuzun çocukluğunda rahatça denize girdiği sahillerin bugünkü halini gördükçe, çocuklarımızın geleceği için daha da endişeleniyoruz. İleride müsilaj Ege Denizi’ne, Akdeniz’e inerse işte o zaman ne yapacağız sorusu hepimizi düşündürüyor.
İleri biyolojik arıtma uzmanlar tarafından denizlerimizin kurtarılması için kalıcı çözüm olarak öneriliyor. Bakanlık tarafından atık su arıtma tesislerinin Deşarj Standartlarına Kısıtlama Genelgesi yayımlandı. Mevcut atık tesisi olanlara 3 ay ile 1 yıl arasında uyum süresi tanınırken, atık tesisi olmayanlara 3 yıl süre tanındı; fakat Marmara Denizi için bu kadar vakit yok. Hızlı çözümlerle müdahale edilmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz hafta Kanada’dan getirilen denizin oksijen seviyesini artıracak cihazlar Marmara’ya bırakıldı. Gündemde denizlerin temizlenmesine kendini adayan girişimler var.
Biz de bu hafta ilgimizi çeken bu girişimlerden birini bültenimize taşıyoruz: The Ocean Cleanup:
Boyan Slat tarafından kurulan Hollanda merkezli kar amacı gütmeyen The Ocean Cleanup, 2040 sonuna kadar okyanuslardaki plastik atıkların yüzde 90’ının toplamış olmayı hedefliyor. Şu anda okyanusa 5 trilyon plastik parçası yayıldığı tahmin ediliyor.
U şeklindeki yüzen paraşüt sistemi okyanus akıntılarından yararlanarak 1 milimetre boyutundaki mikroplastikleri bile yakalayabiliyor. 2018’de Greenpeace ve South Korea Üniversitesi işbirliği ile yayımlanan rapora göre insanlar sadece yemeklerde kullandıkları tuz aracılığı ile yılda 2000 mikroplastiği vücutlarına alıyor.
Güneş enerjisiyle çalışan katamaran dizaynlı ‘interceptor’ bariyer sistemi ile nehirlerden okyanuslara atık girişinin durdurulması hedefleniyor ve 2025’e kadar bu sistemin 1000 nehire yayılması planlanıyor. Belirlenen 1000 nehrin okyanuslara giren atıkların yüzde 80’inden sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Coldplay müzik grubu ise girişim tarafından üretilen bu bariyer sistemlerinden birine sponsor oldu.
Uydu kameralarıyla denizdeki plastiklerin konumlarını tespit eden radar sistemi üzerindeki çalışmaların 2022 yılında açıklanması öngörülüyor.
Okyanuslardan toplanan plastik atıklar ile üretilen gözlükler satışa sunuluyor ve okyanusları temizleyecek çözümlerin dünya çapında yaygınlaştırılması için fon oluşturuluyor.
Dünyaya verdiğimiz zararı sadece durdurmamız yeterli olmayacak, mutlaka bu zamana kadar verilen zararı da telafi edebilecek sistemleri geliştirmek zorundayız. Marmara Denizi bize bunu gösterdi. The Ocean Cleanup gibi girişimleri destekleyerek telafi sürecini hızlandırmalı, denizlerimizi kurtarmalıyız.