İklim / İklim Krizi
İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Zirvesi'nden Öne Çıkanlar
18.10.2024
İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Zirvesi'nden Öne Çıkanlar
İklim krizi ile mücadelede kollektif hareketin gücü

Merve Selamet

Yuvam Dünya Derneği ve Fast Company iş birliği ile beşinci kez düzenlenen İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Zirvesi geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. İş dünyasını farklı uzmanlık alanlarından kanaat liderleri ve uzmanlarla buluşturan zirvede öne çıkan mesaj; İklim krizi ile mücadelede kollektif hareketin gücü oldu. 

Peki zirvede başka neler öne çıktı?

1. ‘Marifet’, ‘Şahsiyet’ ile uyumlu olmakta…

‘Türkiye İklim Krizine Nasıl Bakıyor?’ başlıklı konuşmasında her markanın ve her kurumun bir şahsiyeti olduğuna değinen Bekir Ağırdır, aynı zamanda bir marifeti, yani güçlü olduğu ve gücüne sahip olduğu bir becerisi olduğunu belirtti. Konu toplumsal farkındalık olduğunda ise marifetlerin şahsiyetlere uygun bir biçimde ortaya çıkarılması gerektiğine değinen Ağırdır, artık farkındalık yaratan projeler yapmanın zamanının geçtiğini ve harekete geçirecek projelerin yapılması gerektiğinin önemini dile getirdi. Bunun için de her kurum ya da markanın kısıtlı bir gruba ulaşan projelerin peşinde koşmak yerine imkanlarını birleştirerek kollektif hareketlerle daha büyük adımlar ve çözümler üretmesi gerektiğini belirtti. 

2. Tarihimizin en büyük aile mirası aktarımına hazırlanıyoruz…

Light Eagle’ın kurucusu Onur Eren, aile işletmelerinin finansal kurumlar, hükümetler, özel sektörler içerisinde çok özel bir yerde olabilme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde 50 trilyon dolarlık servetin ‘baby boomer’ neslinden x,y,z nesline geçmesinin beklendiğini söyleyen Eren, bunun insanlık tarihindeki en büyük servet aktarımı olduğunu ve bu kaynağın ayrıcalıklı bir zümrenin karar verebileceği bir yerde olduğu için toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik alanındaki yatırımların artmasına da imkan yaratabileceğine değindi.

3. Herkes, en verimli ve en sürdürülebilir olabilir mi?

Yuvam Dünya Üyesi, Apollo kurucu ortağı ve CEO’su olan Ezgi Eylül Hasvatan, her marka ve her kurumun en verimli ve en sürdürülebilir tesise sahip olduğunu iddia ettiğini ancak bunu söyleyebilmek için belli bir karar mercinin belirlediği belirli kriterler olması gerektiğini söyledi. 

Yapay zeka destekli anlık değerlendirme yapan bir benchmark sistemi ile firmalara ne kadar sürdürülebilir ve verimli olduklarını gösterdiklerini belirten Hasvatan, ayrıca şirketlerin kendi gerçeği ile yüzleşerek harekete geçmesinin iklim krizi ile mücadelede en önemli adım olduğunun altını çizdi.

4. Geri dönüşüm kutusuna atılmayan geri dönüşümlü ambalajın olsa ne olur…

Humm Organik Kurucusu Damla Şener Akkaynak, geri dönüşümlü ambalaj ile raflarda yer aldıklarını belirtti. Ancak bu ürünleri satın alanların ambalaj atıklarını geri dönüşümlü çöp kutularına atmadıkları takdirde bunun hiçbir anlamı olmadığına dikkat çekti. Bu ambalajlar, ancak geri dönüşüm kutusuna atılırsa yeniden sisteme girer ve döngü devam eder diyen Akkaynak, bu noktada kesin çözümün satın alma kanallarının yani market zincirlerinin geri dönüşümlü ambalajı olmayan ürünlere yer vermemesi olduğuna değindi. Ancak bu şekilde tedarik zinciri gelişir ve geri dönüşümlü ambalajlar daha kullanıcı dostu hale gelerek yaygınlaşabilir dedi.

5. Önemli olan teknoloji değil, nasıl kullanıldığı…

‘Sürdürülebilirlik için teknolojiyi nasıl kullanabiliriz’ sorusunun önemine değinen Faruk Eczacıbaşı, ‘Tech for good’ felsefesi doğrultusunda ekonominin bu işin çok önemli bir payı olduğunu belirtti. Teknoloji, girişimcilik ve geleceğin kapsama alanına karşılık gelecek bir fon yaratmak amacıyla Founder One’ın geliştiğine dikkat çeken Eczacıbaşı, bu tarz fonlarla değişimin ivmeleneceğine dikkat çekti.

6. Girişim dünyasındaki en güncel meta: Yapay zeka…

Yapay zekanın data analiz kabiliyetinin insan gözünün normalde göremediği ve çok uzun zamanda ortaya çıkardığı şeyleri saniyeler gibi kısa sürelerde raporlara dönüştürdüğüne değinen Sina Afra, özellikle sağlık alanında güçlü inovasyonlara imkan tanıyacağına değindi. 

7. Sürdürülebilirlik bir departmanın değil, her departmanın uzmanlık geliştirmesi gereken bir alan.

Next Academy kurucusu Levent Erden, moderatörlüğünde gerçekleştirilen Fark Yaratanlar oturumunda şirketlerin iklim krizi ve sürdürülebilirlik çalışmalarında ‘yeşil aklama’nın önüne geçmek için konunun uzmanı olan eğitimleri alan insan kaynaklarının şirketlerde sürdürülebilirlik uzmanları olarak yer almasının önemine değindi. 

8. Kollektif projeler artıyor. 

‘Liderin yeni iklim vizyonu’ isimli oturumda bir araya gelen CEO’lar, yaptıkları projelerde sadece STK’larla değil, farklı markalarla ve kurumlarla iş birliğine de açık olmaya başladıklarını ve bu alandaki eski katı çizgilerin esnemeye başladığını belirtti.

9. Hazır giyimin etki alanı, sorumluluğu kadar büyük. 

‘Sürdürülebilir moda’ oturumunda iklim krizi konusunda karnesi en kötü kategorilerden biri olan hazır giyimin, toplumsal etki alanının da aynı oranda büyük olduğuna değinen Nova Fashion Group CEO’su, Hemington ve Knitss markalarının kurucusu Umut Boz, hazır giyimin iklim, çevre, kadın, çocuk gibi pek çok alana değindiğini ve değindiği her alanda dönüşümü gerçekleştirme potansiyeli de olduğuna değindi.

10. Hikâye değişirse her şey değişir. 

İklim krizi konusunda harekete geçirmek için önce eylemlerimizin sonuçları konusunda farkındalık geliştirmek gerektiğine değinen Ayyapım CEO’su Kerem Çatay, dizi ve filmlerin bu farkındalığı oluşturmada hızlı ve etkili bir yöntem olduğunu belirtirken, Yuvam Dünya Kurucu Üyesi ve sanatçı Nil Karaibrahimgil ise bu amaç ile yapılan bir şarkının da uzun vadede daha kalıcı ve nesiller boyunca bu mesajları aktarmada önemli hikaye anlatım biçimleri olduğuna değindi. Yaratıcı sektörlerin bu hikayeyi anlatmadaki gücünün altını çizen Karaibrahimgil ve Çatay, bu alandaki STK iş birliklerinin, hikaye anlatımlarını birleştirmedeki gücünün küçümsenemeyecek ölçüde büyük etkiye sahip olacağı görüşünü paylaştı. 

Zirvenin tamamını izlemek isteyenler için etkinliğin tam kaydına buradan ulaşabilirler.

Bu Yazıyı Paylaş