Sanat / Modern Sanat
Bilim ve Sanatı Buluşturan Algler
10.05.2024
Bilim ve Sanatı Buluşturan Algler
Yazar : Prof. Dr. Gülşen Aytaç
Gezegenimiz için sürdürülebilir ve yenilikçi bir bakış açısı

Prof. Dr. Gülşen Aytaç
Araş. Gör. Lâl Dalay

Biyosanat, biyoloji ve sanatın yenilikçi bir kesişiminde, enstalasyon, performans, video ve sahne sanatı gibi modern sanat dallarını genetik, biyoteknoloji ve moleküler biyoloji gibi bilimsel disiplinlerle birleştiren, gelişmekte olan bir sanat ve bilim alanı. Biyosanat, özellikle biyoteknolojik ilerlemelerle ilgili toplumsal ve etik tartışmalar için bir araç görevi görüyor. Bu bağlamda üretilen projeler, doğaya ve yaşama karşı farklı bir bakış açısı sunuyorlar. Çalışma süreçlerinde sanatçılar, canlı organizmalarla, genetik malzemelerle ve biyolojik süreçleri temel alıyorlar. Kullanılan materyaller; canlı dokular, bakteriler, mantarlar, algler, bitkiler ve hatta insan vücudu gibi biyolojik öğeler olabiliyor. Bu alandaki sanatçılar hem sanatın hem de bilimin sınırlarını zorlamak için sıklıkla bilimsel laboratuvarlarla yakın iş birliği içinde çalışıyorlar.

Bu biyolojik materyaller arasından alglerin hem biyosanat hem bilimsel ve teknolojik uygulamalardaki yeri ise son derece önemli. Alglerin kullanımı sadece estetik bir amaçla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilirlik, çevre bilinci ve yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi konularında da önemli rol oynuyor. İklim krizinin yanı başımızda olduğu günümüzde mikroalgler, protein, vitamin, mineral kaynağı olmalarının yanı sıra, önemli yağ asitlerini içermeleri nedeniyle gıda, eczacılık, kozmetik ve yenilenebilir enerji gibi önemli sektörlerde hammadde olma potansiyeline sahip. Fotosentez sırasında, karbondioksiti absorbe etme ve depolama yeteneğine sahip olan algler, sera gazlarının atmosferik konsantrasyonunu düşürüyorlar. Alglerin karbondioksit depolamada karasal bitkilerden yaklaşık 50 kat daha verimli olduğu literatürde ortaya konmuş. Bunun yanı sıra, fotosentetik enerji üretimi ve katlanarak büyüme kapasiteleri nedeniyle algler iklim krizi ile mücadelede önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Sanat ve teknolojiyi bir araya getiren çalışmalarda algler, sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji, gıda güvenliği ve sağlık gibi kritik konulara dikkat çekiyor. 

Alglerle bir araya getirilen biyo-sanat çalışmaları sadece sanatsal ifade biçimleri olarak değil, aynı zamanda bilimsel ve sosyal mesajlar ileten çalışmalar olarak da değerlendirilebilir ve ileride geliştirilecek projeler için öncü olabilirler. Bu çerçevede, araştırmacı Marin Sawa'nın "Algaerium Bioprinter" projesi alglerin biyosanat uygulamalarında nasıl kullanılabileceğine dair çarpıcı bir örnek olarak gösterilebilir. Bu proje, mikroalglerin evde yetiştirilebilmesini sağlayan bir biyobaskı cihazı geliştirerek, sağlık gıdalarının dijital olarak üretilmesine dikkat çekiyor. Fransa’da 2013 yılında “En Vie/Alive” sergisinde sergilenen bu proje izleyicileri ile, kentlerde gıda güvenliğini güçlendirmek için alglerin kentsel tarımın yeni bir parçasını oluşturduğu mottosu ile buluşmuş. Bir diğer örnek olan, Bit.Bio.Bot sergisi, EcoLogicStudio tarafından 2021 Venedik Mimarlık Bienali için tasarlanmış bir sergi olup, ziyaretçilere çoklu duyusal bir deneyim sunar. Taze hasat edilmiş algleri tatma ve algleri kendi evlerinde yetiştirme fikrini düşünmeye davet eden bir proje olarak ön plana çıkmaktadır. Binealin "As New Households" bölümünde yer alan enstalasyon, yaşam alanlarımızda insan ve insan olmayan organizmalar arasındaki ortak yaşamı deneyimletmeyi amaçlayan bir dizi kurulumu içerir. Bit.Bio.Bot. projesi, tasarımcıları Dr. Claudia Pasquero and Dr. Marco Poletto tarafından biyoteknolojik mimaride kolektif bir deney olarak tanımlaniyor. "Eğer kolektif olarak hava kirleticileri ve su kirleticilerini son derece besleyici besinlere dönüştürürsek, dengesiz viral ekolojilerin sürdürülebilir olmayan gıda tedarik zincirlerinden ve kirli atmosferlerden yararlanarak organizmamıza ulaşması ve bize zarar vermesi için daha az fırsat olacaktır." mottosu ile tasarlanmış bir projedir.  

Biyosanat, canlı dokulardan mikroorganizmalara kadar biyolojik materyalleri kullanarak, sadece sanatsal bir ifade biçimi sunmakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilirlik, çevre bilinci ve biyoteknolojik ilerlemelerle ilgili kritik konulara dikkat çeken yenilikçi bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, biyosanatın nasıl hem estetik hem de pratik sorunlara yenilikçi çözümler sunabileceğini temsil ederken hem sanatsal ifadeyi hem de bilimsel araştırmaları birleştirerek, gezegenimiz için sürdürülebilir ve yenilikçi bir gelecek bakış açımızı genişletiyorlar.

Bu Yazıyı Paylaş